Robotlar vs İnsanlık

Bilim adamlarının gelecekte robotların dünyayı ele geçireceğine dair bir korkusu var.
Kendilerine katılıyorum.
Öngörülerime göre 100 yıl içinde robotlar dünyayı ele geçirip hepimizi köle yapacak.
Ardından sabaha karşı hepsinin patır patır şarjı biteceği için biz de onları söküp mahallemizdeki hurdacıya satacağız.
Böylece insanlık, aşk ve sevgi tekrar kazanacak.

Karamsar olmaya gerek yok.

Ne arzu ederdiniz?

Bir dönerciye oturuyorum. Garson yanaşıp soruyor;
Ne arzu ederdiniz?
Bir garip oluyorum. 
Acıktığım için geldim ben, tombik döner arzuladığım için değil.
Tombik döner arzuluyorum desem bu sefer adam bana kötü gözle bakacak.
Tantuni arzuluyorum, tavuk şiş rüyalarıma giriyor, yengene hastayım.

Nezaket dili güzel de, dönercide pek gitmiyor.

İki adımda eski kaşar yapma rehberi

Merhabalar,
Evinizde sadece normal kaşar var ama canınız eski kaşar mı çekiyor?
Markete gitmekten daha kolayı var.
Sadece iki adımda normal kaşarınızı eski kaşara çevirebilirsiniz. Nasıl mı?
Adım 1: Marketten aldığınız normal kaşarın paketini açın. Ama yemeyin. (Yerseniz biter).
Adım 2: Paketi açık şekilde sağda solda biyerde bırakın.
İşte bu kadar basit.
2 gün sonra geri geldiğinizde yeni kaşarınızın gittiğini, yerine yepyeni bir eski kaşarın geldiğini göreceksiniz.
Ayrıca değişik lezzetler peşindeyseniz, bu yöntemi kullanarak eski yoğurt, eski portakal, eski tavuk dürüm gibi besleyici gıdaları tamamen kendi mutfağınızda üretebilir, organik organik yutabilirsiniz.

Afiyet olsun.


Nerde o eski belgeseller?

Nerde o eski belgeseller kardeşim?
Belgesel kanalını açtığında ekrandan sana bakan o yavru ceylan, iki dakika sonra onu çiğneyip yutan o aslan kaplan nerde?
Artık ne zaman bir belgesel kanalı açsam ekranda karbüratör, krank mili, kaporta görmekten bıktım usandım.
Modifiye modifiye diye diye güzelim ekranları Maslak Oto Sanayi'ye çevirdiniz.

Kendine gel discovery geographic.

Erken seçim

Seçimle hükümeti belirleyememiş ülkeler için belirlediğim seçim programı;

1- Seçim
2- Erken seçim (3 ay sonra)
3- Daha erken seçim (2 ay sonra)
4- Çok daha erken seçim (1 ay sonra)
5- En erken seçim (Haftaya)
6- Hiç bu kadar erken seçmemiştim (Ertesi gün)

Eğer hala seçememişseniz saat başı tekrar deneyiniz.

Yeni mekanlara tavsiyeler

Selam genç girişimciler;
Yeni bir mekan, cafe veya restoran açmak istiyorsunuz ama akılda kalıcı bir isim bulamıyor musunuz?
Matrak Cafe veya Bıçkınoğlu Et & Döner Restoran gibi isimlerin artık iş yapmadığı ortada.
Neyse ki Blogcubaba sizleri düşündü de, sizi bu dertten kurtardı.
Bu güzide hizmetimizle artık piyasada kötü isimli mekan kalmayacak.



İsim önerisi 1;
Sözün Bittiği Yer
Uygun mekan: Biracı, Kahveci vs.
Cümle içinde kullanımı; 
- Akşama nerde buluşalım?
- Sözün bittiği yerde.
- Ekiekiekiekei (Gülüşmeler)

İsim önerisi 2;
Dönülmez Akşamın Ufku
İsme uygun mekan; Meyhane
Cümle içinde kullanımı;
- Alo... Nerdesiniz?
- Dönülmez akşamın ufkundayız.
- KAHKAHKAH (Akşamcı gülüşmeleri)

İsim önerisi 3;
Ölmeden Önce Görmeniz Gereken Tek Yer
İsme uygun mekan; Pastane 
Cümle içinde kullanımı;
- Nereye gitsek yaa?
- Ölmeden önce görmeniz gereken tek yere gidelim!
- Ne diyosn yhaa slk.

İsim önerisi 4;
Ayrıl da Gel
İsme uygun mekan; Ganyan Bayii
Cümle içinde kullanımı;
- Alo, napıyosunuz?
- Ganyan bayiindeyiz, gel.
- Nasıl gelim?
- AYRIL DA GEL.

Başarılı işletmenin yolu akılda kalan isimden geçer.


Evden kaçış oyunları

Beni evden kaçış oyunlarına davet eden arkadaşlarıma şöyle sesleniyorum;
Ben evden kaçmak istemiyorum. Mümkünse eve girmek istiyorum.
Sobanın üstüne kestane koyup, ayaklarımı uzatıp keyfime bakmak istiyorum.
Hem evden kaçıp napacağım? Kocaya mı varacağım?
Ev gibisi yok.
O yüzden beni evden kaçış oyunlarına çağırmayın.

Beni eve çağırın.

Parfüm tercihinde stratejik davranışlar

Karşı cinsin ilgisini çekmek istiyorsunuz.
Bu yüzden yıllardır düzenli şekilde parfüm kullanıyorsunuz, önce şişe şişe sahte parfüm doldurttunuz, sonra baktınız olmadı tüm paranızı orjinallerine yatırmaya başladınız.
Ama yine olmadı.
Nerde yanlış yaptığınızı hatırlatmak zorundayım.
Kadınlar kadın parfümü sever, erkekler erkek parfümü.
O yüzden karşı cinsin ilgisini çekmek istiyorsanız karşı cinsin parfümünü kullanmalısınız.
Kötü kokuları örtmek için kullandıklarına karışmam ama bir ortamda kızları etkilemek istiyorsan birader, kadın parfümü kullanacaksın.

Bu kıyağımı da unutma.

Seçim vaatleri

Seçimi kazanmak seçmene yapılan huzur, refah, zenginlik gibi genel vaatlerle değil, toplumdaki tüm farklı kesimlere özel vaatlerde bulunmakla başlar. Böylece her farklı kesime onları tek tek düşündüğünüzü de hissettirmiş olursunuz.
Mesela;
Öğrenci kardeşlerim; 
Biz iktidara gelince, üniversiteye giren her erkek öğrenciye bedava kulak deldirme bizden. Ardından takacağı ilk küpe de hediyemiz olacaktır.
Ayrıca her öğrenci evine ortak kullanım için 1 adet klasik gitar temin edilecektir.
Yeni gelinlerimiz;
Kocanızı darlamaya son, tektaşınız bizden.
Esnaf kardeşim;
Yeni iş kuran her esnafa 1 adet Doblo.
Yazlıkçı kardeşim;
Yazlığında mangal yapan her yazlıkçıya 2 şiş kuşbaşı ciğer desteği.
Harley Davidson'lu kardeşim;
Motoru sen al, deri yelek bizden.
Taksici kardeşim;
Biz iktidardayken kısa mesafe yolcu kavramı bitecek, en kötü yolcu Çekmeköy'den Beylikdüzüne gidecektir. Ayrıca aynı yolcu, yolda bir arkadaşını almak için Esenler'e uğrayacak, bu sırada yolu yanlış tarif edip taksimetreyi iyice kabartacaktır.

Bu örnekler sayısız şekilde çeşitlendirilebilir. Biz vesile olmuş olalım, siyasilerimiz feyz alsınlar.

Sandıkta %100 almanın yolu seçmene hatırlandığını hissettirmekten geçer.


Evde kendi Türk dizinizi yapma rehberi

Akşamları televizyonda izlediğiniz Türk dizileri evinizi mı şenlendiriyor?
Dizi bitince boşluğa düşmüş gibi mi hissediyorsunuz?
Sorun değil! Artık kendi evinizde kendi Türk dizinizi yapabileceksiniz.
Nasıl mı? Çok basit.
Malzeme listesi;
Yakışıklı bir erkek, (Olmasa da olur)
Güzel bir kadın, (Olmasa da olur)
Entrika, yalan, iftira (Olmasa da olur)
Ve fonda hiç susmayan -tercihen kemanlı- bir müzik (OLMAZSA OLMAZ)
Evet, aslında yıllardır Türk dizisi diye izlediğiniz şey aslında fonda çalan müziktir.
Ömür biter, o müzik bitmez.

İnanmayan televizyonu açsın.


David Beckham, Brad Pitt ve mahallenin berberi

Ben şahsen David Beckham olsam, Brad Pitt olsam çalışmam.
Türkiye'ye gelirim.
Edirne'den Ardahan'a kadar karış karış her sokağı gezer, kendimi gördüğüm her berber vitrininden 5 TL para alırım.
Sonuçta elde edeceğim parayla da muhtemelen sülalemi geçindiririm.
Öyle kendi markanızı yaratmakla falan uğraşmaya gerek yok sevgili Beckham ve Pitt.

Aradığınız para hemen burda, bizim mahallede.

Kaybolan kültürümüz: Blok flüt

Bu memlekette herkes bir enstrüman çalmaz.
Ama herkes bir zamanlar blok flüt çalmıştır.
Blok flüt bugün artık yok olmaya yüz tutmuş bir gelenek ve göreneğimizdir.
Köyümüzde bazlama ne ise müziğimizde blok flüt odur.
Ama;
Blok flütün üzerinde nasıl oyunlar oynanmıştır ki ortaokul ve liseden sonra kimse bu güzelim enstrümanı tekrar eline almamıştır?
Neden kimse blok flütüyle bir orkestraya dahil olamamıştır?
Yoksa fazla çalınca ucundan tükürük akması mı bunda etkili olmuştur?

Bunun nedenleri araştırılmalı ve blok flüt bir an önce dünyanın en büyük orkestralarında hak ettiği yeri almalıdır.

Nezaket aplikasyonu

Nezaket App v.1.0 artık App Store'da!

Sürüm özellikleri:
* Facebook'da fotoğraf paylaşan kadın arkadaşlarınızın fotoğraflarının altına otomatik olarak "Canım çok tatlı çıkmışsın maşallah:))" yazma özelliği.
* Facebook'da fotoğraf paylaşan erkek arkadaşlarınızın fotoğraflarının altına otomatik olarak "Yakışır kardeşime:))" yazma özelliği.
* Belirlediğiniz arkadaşlarınızın paylaşımlarına otomatik like ekleme özelliği.
* Aile üyelerinizin fotoğraflarına hem otomatik like hem yorum ekleme özelliği.

Nezaket App 2015©

100 metrecilik güzel meslek

Sporcu olsam 100 metreci olurdum.
Yarış dediğin zaten 10-12 saniye sürüyor ama kazancı maratoncudan daha iyi.
Geri kalan zamanda da ek iş yaparsın.

Senden kralı yok.

Facebook ve ebeveynlerimiz

Ebeveynlerin feysbukuna, evlatlarının yaptığı her paylaşıma otomatik layk veren bir uygulama yüklensin, herkesin kafası rahat etsin diyorum.
Zaten sonucu belli olan bir durum için analarımızı babalarımızı yormayalım.
İş gücünden tasarruf edelim.

Ülke kalkınsın.

Trafik kuralları

Trafikte kurallara uymak önemlidir.
Mesela hangi aracın geçiş önceliği var bunu bilmek çok önemlidir.
Hayat kurtarır.
O yüzden gelin bu bilgilerimizi hep birlikte tazeleyelim.
Trafikte araçların geçiş önceliği aşağıdaki sırada olduğu gibidir;


1- E5'teki mavi dolmuşlar.
2- Taksiler
3- Sarı dolmuşlar.
4- Renk renk İETT otobüsleri.
5- Şahsi araçlar.
6- Ambulans, İtfaiye vb.

Trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım.

Kamu malı

Tamam Superman, Batman gibi kahramanlar iyilik için savaşıyorlar.
İyiliğe, güzelliğe itirazımız yok.
Ama kamu malına zarar veriyorlar arkadaşım.
Bir güzellik yaparken bir başkasını bozmamak lazım.
İki tane kötü adama karşı gelecem derken inen camın çerçevenin haddi hesabı yok.
Yapma demiyorum, hobi olarak yine yap kahramanlığını;

Ama kamu malına zarar verme.

Ülke misin teyze mi?

Günümüz dünyasında, devletlerin kendi aralarındaki güç dengelerini korumak adına birbirlerine uyguladığı yaptırımları anlarım.
Mesela bir devletin komşusuna; "bak dediklerimi yapmazsan vatandaşlarına vize uygularım" demesini anlarım.
Veya; "bak benden ithal ettiğin ürünlere ekstra vergi koyarım" demesini de anlarım.
Ama bir devletin başka bir devleti tehdit amaçlı; "bak kış yaklaşıyor, doğalgazını keserim haa" demesini anlamam, anlayamam.
Gaz vermezsen odun sobası kurarız arkadaş.
Griple nezleyle mi korkutuyorsun bizi?
Mahallede oynayan çocuklara; "bak keserim topunuzu" diyen abladan farkın yok.

Ülke misin teyze mi?

Ayrıcalıklı insanlar

İnsanları dil, din, ırk, cinsiyete göre ayırmam.
Herkesin eşit olduğuna inanırım.
Ama birini el üstünde tutmam gerekirse eğer, o kişi  "benimle aynı tişörtü giyen adam" olur.
Benimle aynı tişörtü giyen adam, benimle aynı yollardan geçmiş adamdır.
Aynı acıları, sevinçleri yaşamış, aynı mağazanın şubesine girmiş adamdır.
Bilirim ki o tişört tesadüfen alınmamıştır.
O yüzden, ayrıcalıklı olmayı hak eden birisi varsa, o da sizinle aynı tişörtü giyen adamdır.

O, sizin bir diğer yarınızdır.

Deste & Düzine

Hayatımızdaki işe yaramaz bilgilerden kurtulabilseydik eğer, unutmak isteyeceğim ilk şey "Deste ve Düzine" olurdu.
İnanın, deste ve düzinenin olmadığı bir hayatın şimdikinden hiçbir farkı olmazdı.
İlerde bir gün çocuğum gelip de; "Baba bugün deste ve düzineyi öğrendik" derse ona söyleyecek tek sözüm var;

"İyi bok yedin."



Hayatınızı değiştirecek kokular

Evde kalmış hanım kızlarımız, aradığınız kısmeti bulmak için parfüme kozmetiğe bir servet yatırmanıza gerek yok.
Hedefi tam kalbinden vurmada size yardımcı olacak olan ürünüm artık reyonlarda.
Patlıcan Dolması, İçli Köfte ve İmambayıldı esanslı kokularımızı yemek vakitlerinde pencerenizden dışarı fısfıslamanız yeterli.
Bu kokularla mahallenin teyzelerinin dikkatini kısa sürede çekeceksiniz.
Ve biliyorsunuz ki teyzelerin dikkatini çekmek demek kısmeti çekmek demektir.

Haydi kızlar, eller fısfıslara.

Güzel kadın, çirkin adam

Başarılı doktorlara, avukatlara imrenmiyorum.
Multimilyonerlere hiç imrenmiyorum.
Güzel kadının yanındaki çirkin adama imreniyorum.
Nasıl bir stratejist, ne büyük bir dehasın sen çirkin adam.
İkna yeteneğini farklı yerlere yönlendirsen dünyayı değiştirirsin.

Başarılıların en büyüğüsün, o tipinle o kızı tavlayan adam.

Sportif tesisler

Bu memleketten başarılı sporcu çıkmamasını ülkemizdeki spor tesislerinin yetersizliğine, imkanların kısıtlı olmasına bağlayanlar oluyor.
Böyle düşünenleri kınıyorum.
Parklarımız, bahçelerimiz bile spor aletleriyle dolu, elimizde her türlü imkan var çok şükür.
Durum böyleyken, sporda başarısız olmamızın tek bir açıklaması olabilir;

NAZAR.

Baskıların en büyüğü

Kimisi aile baskısından bunalır evden kaçar, kimisi mahalle baskısından bunalır sokağa çıkamaz, peki ben ne yapayım arkadaş?
Üzerimde "çay iç baskısı" var.
Ne zaman evden çıkıp bir dükkana, bir ofise gitsem, iki dakika otursam anında kendini göstermeye başlıyor baskı;
"ÇAY İÇ"
Yok deseniz de, içmem deseniz de faydası yok; "yeni demledim" diyerek anında iliştirirler elinize. O yüzden siz siz olun, fazla direnmeyin, kendinizi ve karşınızdakini hiç yormayın.

Çay için.

Sorun kimde?

Dış görünüşlerine bakıldığında satanist yakıştırması yapılan grupların müziklerini dinleyen gençlere bir uyarım var.
Dinlediğiniz müzikler ve bu müziklerin sözleri dışardan bakanları tedirgin edebilir.
Hatta bir gün, yapacak haber bulamamış bir ana haber bülteni sizleri "ölümü çağrıştıran müzikler dinleyen gençler" olarak nitelendirebilir.
Böyle bir durumda agresifleşmeyin.
Sadece en yakın düğün salonuna gidin ve içeriye doğru kafanızı uzatın.
Düğün salonundaki insanların coşkuyla hep bir ağızdan "al kızını, koy çuvala, salla salla vur duvara" diye bağıra çağıra çılgınca dans ettiğini görünce halinizde hiç bir sorun olmadığını anlayacaksınız.

Aynen devam.

Açık ol meteoroloji

Meteorolojiyle, hava raporuyla ilgili sıkıntım var arkadaş.
Dışarı çıkmadan bir bakayım hava raporuna, ona göre giyineyim diyorsun.
Açıyorsun televizyonu, adam başlıyor anlatmaya;
Bugün İstanbul'da hava 5 derece.
Lodosu unutmayalım. 
Tabi karayel de etkisini yer yer gösteriyor.
Yani hava 5 derece ama hissedilen -1 olacak.
Ya bana net konuş meteoroloji.
Bana lodosu karayeli anlatma, bana ne giyeceğimi söyle.

Bugün İstanbul'da hava gocuk, bugün Antalya'da hava tişört de.

Uzayda yaşam

MARS'TA YAŞAM İZİ BULUNDU!
diye kocaman yazmayı biliyorsun ama haberin içeriğine bakınca ne görüyoruz?
Mars'ın taşında toprağında, bir zamanlar bakteri olma ihtimali varmış.
Yahu napayım ben bakteriyi ?
Karşılıklı oturup iki kelam edemedikten sonra napayım ben öyle yaşam izini.
Öyle bir yazıyorsun ki, uzayda etli butlu gerçek adam buldular sanıyoruz.

Habercilik bu değil.

Bekar erkeklerin buluşma noktası

Aradığı erkeği bulamayan, beyaz atlı prensi bir türlü çıkıp gelmeyen kızlarımıza sesleniyorum.
Kısmetinizi yanlış yerde arıyorsunuz.
Çünkü aradığınız erkek barlarda, kafelerde, eğlence mekanlarında değil çok daha yakınınızda.
O kişiye bir an önce ulaşmak istiyorsanız mahalledeki en yakın markete girip makarna reyonunun önünde bir süre bekleyin. Er ya da geç bekar bir erkek gelip oradan 3-4 paket makarna alacaktır.
İşte o an yapışın koluna ve ona yıllardır beklediği kişinin o olduğunu söyleyin.
Haftada 12 posta makarna yemenin verdiği bıkkınlıkla kim olsanız kabul edecektir sizi.

Mutluluklar.

İsimsizler

Eşofman denilen şeyin kendi içinde yaşadığı bölünmüşlüğe üzülüyorum. Sadece takım olarak giyildiği zaman ismine kavuşuyor.
Alt veya üst tarafını tek bir isimle nitelendiremiyorsunuz.
-Altına ne giydin?
-Eşofman altı giydim.
-Üstüne ne giydin?
-Eşofman üstü giydim.
Bu zavallıya aşortmen, aşörmen, eşorman diyenlerden  ise hiç bahsetmiyorum.

Onun adı eşofman, o bir Voltran.

Kedi Sahiplendiriciliği

İnternet üzerinden yavru kedi sahiplendirmeye çalışan insanın ne kadar iyi bir insan olduğuna dair hiçbir şüphem yok.
O bir melek.
Ama ne zaman bir kedi sahiplendirme ilanı görsem, önce bir kediye bakıyorum, sonra kedinin fotoğrafının altındaki yazıya bakıyorum; yüreğim dağlanıyor, içim parçalanıyor.
Gözyaşlarına boğulmaktan hayvanı sahiplenmeyi unutuyorum.
Arkadaşım, kedi zaten yeterince sevimli bir hayvan. Bir bakışı bile kalbimizi paramparça etmeye yetiyor. Bir de niye öyle şeyler yazıp bizi üzüyorsun.

Bırak kedi de delikanlı gibi kediliğini yaşasın.

İlklerin önemi

İnsanoğlu, hayatına giren bazı ilkleri ömrü boyunca unutamıyor.
İlk sevgiliniz, okuldaki ilk gününüz, yaşadığınız ilk ev vs.
Hepsi tamam ama dövdüğümüz ilk çocuğu unutamamamız da neyin nesi?
Sanki hayatınızda özel biryere sahip olmuş gibi o çocuk.
10 yıl sonra görüyorsunuz genç adam olmuş, kendi kendinize "dövmüştüm ben bunu" diyorsunuz.
40 yıl sonra görüyorsunuz dede olmuş, eşe dosta gösterip "dövmüştüm ben bunu" diyorsunuz. İnsan şaşırıyor.
Dedenin ise yapacak birşeyi yok. O damgayı yedi o bir kere.

O yüzden siz siz olun, dayak yiyin ama kimsenin ilk dayağı olmayın.

Özünde fare

Sevgili hanımlar;
Çok şekilcisiniz.
Ufacık fareyi görünce çığlığı ata ata, örümcek adam gibi tavana kadar tırmanmayı biliyorsunuz.
Aynı fareye azcık tüy koyup adına hamster deyince de bu sefer sevmelere kıyamıyorsunuz.
Ya öyle olalım ya böyle.

Lütfen.

Yepyeni bir üniversite

Gördüm ki memlekette bir üniversite açığı var.
ÖSS'ye giren gençlerin çoğu üniversiteyi kazanamıyor.
Ama gençler üzülmesin.
Onlar için, yeni eğitim-öğretim yılına hazır olacak şekilde, yepyeni bir üniversite inşa ettik.
2012'de öğrencilerin tercihi biz olacaz!
2012 bizim yılımız olacak!
Çünkü biz Ahmet Üniversitesi'yiz!

Herkes okusun, herkes doktor mühendis olsun diye.

Diş fırçası seçimi

Diş doktorlarının hangi fırçayı tercih ettiği beni pek alakadar etmiyor.
Bir diş fırçasının ulaşılması en güç noktaya ulaşabiliyor olması da pek ilgi çekici değil.
Çünkü zaten ben istersem bir parmağımı en uç noktaya ulaştırabiliyorum.
Tartar oluşumuna karşı en etkili diş fırçası mı dediniz?
Önemli değil, dişinizi tırnakla kazıyarak tartar oluşumunun önüne anında geçebilirsiniz.
İşte bu yüzden ben diş fırçası seçimimi tamamen şekline bağlı olarak yapıyorum.
En iyi diş fırçası, en renkli ve en değişik şekilli olanıdır.

İşte diş doktoru bunu hiç bilmez.

Top geçer adam geçmez

Halı sahalarda olsun, mahalle aralarında olsun, defans mevkiinde görev yapan arkadaşların iyi savunmacı olduklarını belirtmek için kullandıkları "Top geçer adam geçmez" sözünü anlamaya çalışıyorum.
Anlayamıyorum.
Futbolda top mu kaleye girince gol oluyordu yoksa adam mı?
Mesela karşısındaki adam uzaktan kaleye bir şut vurduğunda savunmacı; "Boşver, top geçsin, nereye giderse gitsin ama adam geçmesin" mi diyor?
Bence böyle birşey yok.
O yüzden huzurlarınızda bu söz öbeğini "Adam geçer, top geçmez" olarak değiştiriyorum.

Saygılar.

Ağaç yaş iken eğilir.

İnsanların çeşitli alışkanlıklarının çocukluktan geldiği konusunu biliyorsunuz.
Kimisi der ki; "Yok öyle şey."
Sizin de çevrenizde böyle biri varsa;
1- Hemen kendisini kolundan tutup Migros'a götürün.
2- Abur cubur reyonuna sokup birşeyler ararmış gibi yaparken arkadaşınızın hareketlerini takip edin.
3- Sağına soluna bakınarak Cicibebe'nin etrafında dolaştığını ama bir türlü cesaret edip alamadığını gözlemleyeceksiniz.
4- O sırada ensesine bir tokat yapıştırın.

Mesajı alacaktır.

Kurt ama nasıl kurt?

Ramazanın son günüyle ilgili bir muamma var kafamda, sorup duruyorum.
Hani ramazanın son günü kurtlar kuşlar bile oruç tutarmış ya, kuşları anladık da kurtlar konusunda kafam biraz karışık.
Bahsi geçen kurt, bildiğimiz vahşi olan kurt mu, yoksa elmada, armutta yaşayan ince pis kurt mu?
Çünkü eğer ikincisi ise bu iş yalan size söyleyeyim.
Çünkü bir elmanın içinde yaşayan kurt, zeytinyağlı yaprak sarmanın içinde yaşayan insan gibidir;

Yemeden duramaz.

Felsefik bir soru

Felsefe iyidir, zihni çalıştırır, düşünme yetisini geliştirir.
Alın size felsefi bir soru; PEPSI diye birşey gerçekten de var mı? Yoksa hepsi bir yanılgıdan mı ibaret?
Çünkü hepinizin bildiği gibi kafelerin, restoranların vazgeçilmez sohbeti şu şekildedir;
- Bir hamburger alayım.
- Yanında ne içersiniz.
- Cola.
- Pepsi var efendim.
- O zaman Fruko içeyim, Yedigün içeyim, içeyim de içeyim.
Ama Pepsi içmeyeyim. Çünkü Pepsi şeker gibi, su gibi, şekerli su gibi.
Sonra kafamı çeviriyorum, insanların elinde Cola kutuları, Cola şişeleri, ağızlarında pipetler, cörkleterek içiyorlar. Elinde Pepsi kutusu tutan tek kişi ise Hülya Avşar. Onun da Pepsi'yi sadece sallayıp köpürtüp sağa sola fışkırtma amaçlı kullandığını düşünüyorum.
Yani özetle demek istediğim şu, Pepsi diye birşey tabii ki var ama Pepsi diye birşey gerçekten de var mı?

İşte felsefe budur.

Uzayda UFO görmek

UFO'ya taş atan köylüme laf ettirmem.
Hele cahil hiç dedirtmem.
Çünkü asıl cahil Amerikanın astronotu, Rusya'nın kozmonotudur.
Çünkü ne zaman bunlardan biri uzaya gidip gelse gazetelere şöyle açıklamalar yaparlar;
"Uzayda UFO görmedim". "Uzayda uzaylı görmedim".
Ben de sorarım onlara o zaman; "Uzayın yüzölçümü, nüfusu, rakımı kaç hacı abim?" diye.
Uzaya mı gittin Amasya'ya mı?
Senin gittiğin kadar yakın yerde görecek uzaylı olsa, onu teleskopla da görürdük biz zaten kanki.

Okumuşsun ama adam olamamışsın.

Enerji bilekliği kandırmacası

Aman diyeyim, gencecik beyinler kandırılıyor.
Hangi mağazaya gitsem kasanın yanında ufak bir stand, yanında renk renk bileklikler.
Neymiş; "Enerji bilekliği".
Neye yarıyormuş; "Enerji bilekliğin varsa dengede durursun, yoksa duramazsın".
Oldu yavrum.
10 sene önce de stres bilekliği vardı, özellikle emekli amcalarımız ve teyzelerimiz iyi bilir. Yıllarca stres bilekliğini taktılar, yine saçları döküldü, yine kalp hastası oldular.


10 sene sonrayı bekleyin; Uranyum bilekliği, Plütonyum saç bandı.

Edit(1 Eylül 2011) : http://www.ntvmsnbc.com/id/25246443/

Mail adresleri ve kişilik

Mail adresinden kişilik tahlili yapmak çok mümkün.
Mesela Yahoo. Öncelikle şunu söyleyim, bir insan neden Yahoo'dan mail adresi alır aklım fikrim almıyor. Hiç bir özelliği yok gibi. İsmi biraz eğlenceli diye kanıyor olabilirler. Daha çok çocuklar için sanki.
Hotmail ise onun bir üst seviyesi ama daha değişik. Ev hanımı da kullanıyor, dükkan sahibi de. Öğretmende de var apartman yöneticisinde de. Anlamak güç.
Gmail kullananlar ise karizmatik, elit insanlar. En sevdiğim mail Gmail. Çok zengin olsam bile öyle pırlanta kaplı mailler falan değil, gene Gmail kullanırdım.

Mailini söyle sana kim olduğunu söyleyim.

Hijyen konusuna objektif yaklaşmak

Kokoreç, bumbar, şırdan vs gibi içinden her türlü bok geçen sakatatı sevenlere sesleniyorum.
Şu hijyen konusuna biraz objektif yaklaşalım artık.
Evde tıkınırken elinizdeki erik tabaktan düşüp yerde biraz yuvarlanınca veya bisküvi halının üzerinde iki tur atınca hemen başlıyorsunuz; "Ay ben bunu yemem, pislendi" diye.
Sonra birgün biri gelip size "nasıl yiyorsun bu kokoreçi?" diyince bilmiş tavırlar takınıp; "Ya bunlar iyice yıkanıyor, çok iyi yıkanıyor, baya iyi yıkanıyorlar vıdıvıdı..." diye konuşmaya başlıyorsunuz.
İçinden 10 yıl bok geçmiş organı afiyetle yiyorsan, o eriği hiç düşünmeden yerden alıp yutacaksın.

Bu işler böyle.

İç ekonominin işleyişi

Bir ülkenin iç ekonomisinin işleyişi üzerine düşündüm.
Nedir dedim bir ülkenin ekonomisini harekete geçiren.
Hayvancılık, Tarım, Yeraltı Kaynakları vs, hiçbiri değil.
Bir ülkenin iç ekonomisinin düzgün işlemesi tamamen düğünlere bağlı.
Bir yerde düğün varsa eğer, berber coşar, kuaför coşar, kuyumcunun, işletmecinin yüzü güler.
Terzisinden çiçekçisine, fotoğrafçısından yemekçisine...

Düğünün olmadığı yerde hayat biter.

Her işte bir hayır yoktur

Papağan gibi "Her işte bir hayır vardır" sözünü tekrarlayıp duran insanlar var.
"Her işte bir hayır vardır" dediğinize göre demek ki o iş sizin için pek hayırlı olmamış.
O iş için "her işte bir hayır vardır diyorsanız" demek ki ondan önceki iş de istediğiniz gibi gitmemiş.
Bu böyle böyle taa dibine kadar gider.
Demek ki siz bu noktaya gelene kadar hiç bir iş hayırlı gitmemiş.
Yani kısacası "Hiç bir işte hayır yoktur."

Uyanın artık.

Ranza sorunsalı

Yataktan korkmam.
Ama ranzadan korkarım.
Ne zaman biriyle aynı odada kalacak olduğumda karşımda ranzayı görsem telaşlanırım.
"Üstte mi yatsam altta mı?", hemen düşüneyim ki benim için iyi olan yeri kapayım.
Üstte yatsam gece yuvarlanıp düşer miyim?
Altta yatsam üsttekinin ağırlığından ranza kırılır da ezilir miyim?
Bunları düşünürken yanımdaki yatağını seçip kurulmuş olur bile.

Kısmet derim, gider yatarım.

Osuruk ve dünya barışı

Dünya barışı nasıl sağlanır diye düşünüp duruyorlar.
Bana sorarsanız dünya barışı tek bir osuruğa bakar.
Obama büyük bir devlet başkanıyla kameralar önündeyken kıçını tutamayıp bir "pırtlatsa" yeter.
Ondan sonra dünyada ne ciddiyet kalır ne başka birşey.
Ciddiyetin olmadığı yerde de savaş falan olmaz.
O yüzden büyük başkan Obama'ya sesleniyorum;

Osur!

Ev yapımı limonata

Bazen giriyorum zincir kafelere. Starbucks, Gloria Jeans farketmez.
Oturuyorum, bakıyorum menüye. "Ev yapımı kek, ev yapımı limonata..."
Dönüp bakıyorum kasadaki kızlara, oğlanlara. Düşünüyorum; "hangisinin annesi evde yaptı da gönderdi bunları acaba" diye.
Sonra bi silkelenip kendime geliyorum, diyorum ki, bırak bu işleri Starbucks.

CEO'nmu yaptı limonatayı, genel müdürün mü?

Ultra etkisiz

Bilimum temizlik markasından kıl kapıyorum.
Domestos, Cif vs farketmez. Bir ürün yapıyorsun, sonra o ürünün mavi renklisini yapıp üstüne niye "Daha Etkili" yazıyorsun arkadaş?
Madem bu daha etkili, öbürünü kaldır o zaman.
Niye satıyosun, ayıp değil mi?
Bir ürün öbüründen daha etkiliyse, öbür ürün bu üründen daha etkisiz değil midir?
Niye öyle yazmıyorsun?

Bizi mi yiyosun oğlum Hijyenik?

Tek boyutlu kız

Sadece tek yönden çekilen fotoğrafı güzel çıkan kızdan korkuyorum.
Tek tek fotoğraflarına bakıyorum. Hepsi aynı yönden, hepsinde tek yanak hepsinde yandan sırıtış.
Ödü patlıyor kameralara tam karşıdan yakalanırsam diye.
Yandan çeken olursa da hırçınlaşabiliyor ansızın.
Çağımızın en tehlikeli vebası belki de.

Aman diyim, çok tehlikeli...

Ayakkabı, kot

Ayakkabı ve kot mağazalarındaki görevli arkadaşlar.
İyi niyetinize inanıyorum.
Ama sürekli tekrarlamaya gerek yok.
Artık hepimiz biliyoruz ki;

O kot kendini biraz salacak, o ayakkabı yanlardan açma yapacak.