Trafik kuralları

Trafikte kurallara uymak önemlidir.
Mesela hangi aracın geçiş önceliği var bunu bilmek çok önemlidir.
Hayat kurtarır.
O yüzden gelin bu bilgilerimizi hep birlikte tazeleyelim.
Trafikte araçların geçiş önceliği aşağıdaki sırada olduğu gibidir;


1- E5'teki mavi dolmuşlar.
2- Taksiler
3- Sarı dolmuşlar.
4- Renk renk İETT otobüsleri.
5- Şahsi araçlar.
6- Ambulans, İtfaiye vb.

Trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım.

Kamu malı

Tamam Superman, Batman gibi kahramanlar iyilik için savaşıyorlar.
İyiliğe, güzelliğe itirazımız yok.
Ama kamu malına zarar veriyorlar arkadaşım.
Bir güzellik yaparken bir başkasını bozmamak lazım.
İki tane kötü adama karşı gelecem derken inen camın çerçevenin haddi hesabı yok.
Yapma demiyorum, hobi olarak yine yap kahramanlığını;

Ama kamu malına zarar verme.

Ülke misin teyze mi?

Günümüz dünyasında, devletlerin kendi aralarındaki güç dengelerini korumak adına birbirlerine uyguladığı yaptırımları anlarım.
Mesela bir devletin komşusuna; "bak dediklerimi yapmazsan vatandaşlarına vize uygularım" demesini anlarım.
Veya; "bak benden ithal ettiğin ürünlere ekstra vergi koyarım" demesini de anlarım.
Ama bir devletin başka bir devleti tehdit amaçlı; "bak kış yaklaşıyor, doğalgazını keserim haa" demesini anlamam, anlayamam.
Gaz vermezsen odun sobası kurarız arkadaş.
Griple nezleyle mi korkutuyorsun bizi?
Mahallede oynayan çocuklara; "bak keserim topunuzu" diyen abladan farkın yok.

Ülke misin teyze mi?

Ayrıcalıklı insanlar

İnsanları dil, din, ırk, cinsiyete göre ayırmam.
Herkesin eşit olduğuna inanırım.
Ama birini el üstünde tutmam gerekirse eğer, o kişi  "benimle aynı tişörtü giyen adam" olur.
Benimle aynı tişörtü giyen adam, benimle aynı yollardan geçmiş adamdır.
Aynı acıları, sevinçleri yaşamış, aynı mağazanın şubesine girmiş adamdır.
Bilirim ki o tişört tesadüfen alınmamıştır.
O yüzden, ayrıcalıklı olmayı hak eden birisi varsa, o da sizinle aynı tişörtü giyen adamdır.

O, sizin bir diğer yarınızdır.

Deste & Düzine

Hayatımızdaki işe yaramaz bilgilerden kurtulabilseydik eğer, unutmak isteyeceğim ilk şey "Deste ve Düzine" olurdu.
İnanın, deste ve düzinenin olmadığı bir hayatın şimdikinden hiçbir farkı olmazdı.
İlerde bir gün çocuğum gelip de; "Baba bugün deste ve düzineyi öğrendik" derse ona söyleyecek tek sözüm var;

"İyi bok yedin."



Hayatınızı değiştirecek kokular

Evde kalmış hanım kızlarımız, aradığınız kısmeti bulmak için parfüme kozmetiğe bir servet yatırmanıza gerek yok.
Hedefi tam kalbinden vurmada size yardımcı olacak olan ürünüm artık reyonlarda.
Patlıcan Dolması, İçli Köfte ve İmambayıldı esanslı kokularımızı yemek vakitlerinde pencerenizden dışarı fısfıslamanız yeterli.
Bu kokularla mahallenin teyzelerinin dikkatini kısa sürede çekeceksiniz.
Ve biliyorsunuz ki teyzelerin dikkatini çekmek demek kısmeti çekmek demektir.

Haydi kızlar, eller fısfıslara.

Güzel kadın, çirkin adam

Başarılı doktorlara, avukatlara imrenmiyorum.
Multimilyonerlere hiç imrenmiyorum.
Güzel kadının yanındaki çirkin adama imreniyorum.
Nasıl bir stratejist, ne büyük bir dehasın sen çirkin adam.
İkna yeteneğini farklı yerlere yönlendirsen dünyayı değiştirirsin.

Başarılıların en büyüğüsün, o tipinle o kızı tavlayan adam.

Sportif tesisler

Bu memleketten başarılı sporcu çıkmamasını ülkemizdeki spor tesislerinin yetersizliğine, imkanların kısıtlı olmasına bağlayanlar oluyor.
Böyle düşünenleri kınıyorum.
Parklarımız, bahçelerimiz bile spor aletleriyle dolu, elimizde her türlü imkan var çok şükür.
Durum böyleyken, sporda başarısız olmamızın tek bir açıklaması olabilir;

NAZAR.

Baskıların en büyüğü

Kimisi aile baskısından bunalır evden kaçar, kimisi mahalle baskısından bunalır sokağa çıkamaz, peki ben ne yapayım arkadaş?
Üzerimde "çay iç baskısı" var.
Ne zaman evden çıkıp bir dükkana, bir ofise gitsem, iki dakika otursam anında kendini göstermeye başlıyor baskı;
"ÇAY İÇ"
Yok deseniz de, içmem deseniz de faydası yok; "yeni demledim" diyerek anında iliştirirler elinize. O yüzden siz siz olun, fazla direnmeyin, kendinizi ve karşınızdakini hiç yormayın.

Çay için.

Sorun kimde?

Dış görünüşlerine bakıldığında satanist yakıştırması yapılan grupların müziklerini dinleyen gençlere bir uyarım var.
Dinlediğiniz müzikler ve bu müziklerin sözleri dışardan bakanları tedirgin edebilir.
Hatta bir gün, yapacak haber bulamamış bir ana haber bülteni sizleri "ölümü çağrıştıran müzikler dinleyen gençler" olarak nitelendirebilir.
Böyle bir durumda agresifleşmeyin.
Sadece en yakın düğün salonuna gidin ve içeriye doğru kafanızı uzatın.
Düğün salonundaki insanların coşkuyla hep bir ağızdan "al kızını, koy çuvala, salla salla vur duvara" diye bağıra çağıra çılgınca dans ettiğini görünce halinizde hiç bir sorun olmadığını anlayacaksınız.

Aynen devam.

Açık ol meteoroloji

Meteorolojiyle, hava raporuyla ilgili sıkıntım var arkadaş.
Dışarı çıkmadan bir bakayım hava raporuna, ona göre giyineyim diyorsun.
Açıyorsun televizyonu, adam başlıyor anlatmaya;
Bugün İstanbul'da hava 5 derece.
Lodosu unutmayalım. 
Tabi karayel de etkisini yer yer gösteriyor.
Yani hava 5 derece ama hissedilen -1 olacak.
Ya bana net konuş meteoroloji.
Bana lodosu karayeli anlatma, bana ne giyeceğimi söyle.

Bugün İstanbul'da hava gocuk, bugün Antalya'da hava tişört de.

Uzayda yaşam

MARS'TA YAŞAM İZİ BULUNDU!
diye kocaman yazmayı biliyorsun ama haberin içeriğine bakınca ne görüyoruz?
Mars'ın taşında toprağında, bir zamanlar bakteri olma ihtimali varmış.
Yahu napayım ben bakteriyi ?
Karşılıklı oturup iki kelam edemedikten sonra napayım ben öyle yaşam izini.
Öyle bir yazıyorsun ki, uzayda etli butlu gerçek adam buldular sanıyoruz.

Habercilik bu değil.